Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

9 Eylül 2013 Pazartesi

Jökursarlon Buzul Gölü; Kirkjubaejarklaustur

Adanın Doğu sahillerinden Güneye yolculuk devam ediyor.

Bugün Jökurslarson Buzul Gölü görülecek en önemli yer olacak.

Yola çıktığımızda rehberimiz programda olmayan bir yer göstereceğini söyledi.  Nasıl hayır denilir??

Djupivogur sadece ama sadece üç yüz kişinin yaşadığı bir liman yerleşkesi.  Yerlileri, iki yıl kadar önce buraya kimselerin uğramamasından o kadar sıkılmışlar ki, ne etsek, ne yapsak insanları buraya getirtsek diye düşünüp, burada uluslar arası bir heykel sempozyumu düzenlemeye karar vermişler… Dünyanın dört bir tarafından sanatçıları davet etmişler. Bizim ülkemizden de bir sanatçı gitmiş ve de işte o sanatçımız, buralı rehberimizin arkadaşıymış. İşte böyle adam getirtir olmuşlar… Mesela, bu yazıları okuyup bir gün yolu İzlanda’ya düşecek olan kişi de, bence bu köyü görmek isteyecektir.

Bu şirin yerin en ilginç köşesi, bölge kuşlarına ait kocaman yumurtaların bir virajda, kaideler üstünde sergilendikleri alandı.




Bol bol fotoğraf aldıktan sonra dönüş yoluna tam geçmiştik ki, sağ tarafımızda bir heykel atölyesi gördük. Hemen duruldu tabii. Genç, fasulye sırığı gibi sakallı, gözlüklü bir adam kapısını bizler için açtı. O hayatında ilk kez Türk gördüğünden dolayı  şaşkın, biz mutlu!!





Avrupa ana kıtasında buzul!!! Hem de olduça büyük.

Hem karada hem de denizde hareket edebilen komik taşıtlarla karadan alınıp buzul gölünde dolaştık.




Doğruya doğru, Perito Moreno buzulundan sonra beni çok fazla etkilediğini söylemek yalan olur.  Ama Avrupa’da olması, Avrupa’nın tüm buzullarından daha büyük olması ilginç.






Geziden sonra tekrar karaya ayak bastığımızda İzlandalı rehberimizin ikram ettiği yerli sert içkiyi “shot”layıp, kurutulmuş balık atıştırdıktan sonra adanın en verimli topraklarına doğru ilerlemeye başladık.





Svinafellsjökull Milli Parkı’nda yürüyüş yaptık. Bu adada doğa olağanüstü.









Parkta kaybolmuş ve bulunamamış iki alman gencin anısına....

Bu geceyi de yine bir başka ilkte, bir volkan tarlasının ortasına kurulmuş Karavan Otel'de geçireceğiz. Bölgenin adı: KIRKJUBAEJARKLAUSTUR:))))



Her odanın önünde bulunan üç ahşap basamağa bayıldım.


Otelden görünen manzara yine hiçlik, yine boşluk.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder