Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

6 Ağustos 2015 Perşembe

Capitol Reef Milli Parkı

65 milyon yıl önce Utah eyaletinin güney - merkez arasındaki kabuğun kırılması sonucu Colorado Plato'su oluşarak Waterpocket Fold ismini alır. Capitol Reef parkı bu oluşumun içinde yer almakta. Burası aynı zamanda Mormon kaşiflerinin de yaşadıkları topraklar olarak biliniyor.

Mormon Amerika'da ortaya çıkan, dışarıdan gelmemiş tek din olarak biliniyor. Her ne kadar ülkenin demokrasisi her dine izin veriyorsa da, Mormon'lara bayağı bir zorluk çıkartmışlar. Onlarla evlenmek yasaklanmış. Bir türlü rahat ve huzur bulamamışlar.

Yapmaları gereken şeylerin başında çoğalmak geldiğinden, evli olup olmadığına bakmadan her Mormon kadını çeşitli erkeklerden sürekli çocuk doğurmuş. Bu durum da onları pek makbul kişiler yapmıyor. Bu sefer sürekli göçmek zorunda kalmışlar. Her yerleşip daha sonra tekrar bırakmak zorunda kaldıkları yerleri, kendilerini takip edeceklere hazır durumda bırakmışlar. Ağaçlarıyla, evleriyle hazır köyler bulmuş takipçileri. Bugün de Milli Park statüsüne geçmiş ve ellerinden alınmış olan Capitol Reef'teki meyve ağaçlarından her misafir 2 avucunun aldığı kadar götürmek, yemek hakkına sahip.

Mormonlar günümüzde azınlık olarak varlıklarını sürdürüyorlar.


Sağımız, solumuz dik yamaçlardan oluşmuş yolda bir zamanlar Mormon'ların yaşadığı, günümüzde korunma altına alınmış bir köye ilerliyoruz.


Ama daha önce kızılderililere ait kaya resimlerini görmek için kısa bir mola veriyoruz.


Bazen, ben burasını fotoğraflamayacağım diye inat ederim!!! Hatalısın Banu... Blog yazıyorsan, bu resimlerden söz ettiysen, çekmek zorundasın. Düz mantık bunu gerektiriyor. Burada olduğu gibi çekmezsen, Fikret Atalay'ın fotoğrafını kullanırsın... Umarım kullanma hakkımı abartmadım. Teşekkürler Fikret Bey :)


Sonra tutup sırf hoşuma gittiği için böyle bir fotoğraf paylaşıyorum....








Koruma altına alınmış Mormon köyünden fotoğraflar. Her yer yemyeşil, sessiz, dingin bir yerdi. O kadar hoşumuza gitti ki.


Grup fotoğrafımız da alındıktan sonra öğle yemeği için Wonderland Inn'e hareket ettik. Burası bütün Amerika gezim içinde paylaştığım ikinci yemek mekanı oluyor.




Özellikle Route 66 üzerinde seyrederken gözüm hep yol üstü otelleri aradı. Hani filmlerde kaçakların, fahişelerin, eroinman, esrarkeşlerin konakladığı yerler. Hani odalarında mutlaka cinayet işlenen... Hani oda temizlikçisinin oda kapısını açtığında çığlık çığlığa bağırdığı otellerden... 
Tamam, Wonderland Inn cinayet işlenmeyecek kadar temiz ve usturuplu bir yer, ama şekil aynı:)) Bir kez daha mutlu oldum.


Bu iskemleden nerede bulabilirim acaba?




Ortama uyumluluğu bütün bu fotoğrafların sebebi oldu. Çok tarz bir mekandı. Gördüğüm her şeyi almak istedim.


Bunu evimde uygulamak isterdim.


Ben bu yazımla Amerika gezimi bitireceğim. Ancak, yemekten sonra gittiğimiz yerlerin fotoğraflarını kesinlikle ayıramıyorum. Programı da karıştırmaya başladım artık!!! O kadar çok kanyon, milli park anlatmaya çalıştım ki....

Ben, yemekten sonra gittiğimiz motelde kalıp, grupla bir başka kanyon gezmeyip, biraz alış veriş yapmıştım.

Fotoğraf sırama göre devam edeceğim; ama sanki Byrce Kanyon'u yok aralarında, emin değilim!!



Satranç tahtası olarak isimlendirilmiş oluşumlar. Bryce veya Zion'da... Bu karışıklıktan ötürü özür diliyorum. Belki gezi arkadaşlarımdan biri okur da bana yardımcı olur.





Zion Milli Park gezisiyle Amerika yazılarım bitti.


Nedim'in fotoğrafını artık paylaşmanın zamanı geldi.

Saint Joseph mezunu, Amerika'da uzun yıllar yaşadıktan sonra Belçika'ya yerleşmiş bir çok yabancı dili mükemmel konuşabilen; her sabah kar kış aldırmadan belli bir mesafe koşan; gençlik blue-jeanlerini hala giyebildiği için çok mutlu olan; gezdirdiği ülke hakkında yeterince bilgiye sahip olan; anlatırken sürekli parantezler açıp gezinin en son günü bütün bu parantezleri hiç aksatmadan kapamasını bilen profesyonel bir rehber. Kendisine çok çok teşekkür ediyorum. Umarım bir başka gezide yine onunla beraber olurum. Bu arada, ondan güzel bir İngilizce tabir öğrendim: We're good. Sayı tamam, hareket edebiliriz anlamında kullandı hep. Çok sevdim.


Bizi Los Angeles'tan Las Vegas'a kadar sorunsuzca taşıyan şoförümüz. Türk olduğumuzu turun 3cü günü anladı... :)) Perhizde olduğundan her öğlen bir takım sıvılar içti. Eşinin fotoğrafının olduğu cep telefonu hep görünür biçimde gözünün önündeydi.

Ve tabii ki bana yine dünyanın bir başka tutam rengini tanıtan DünyanınRenkleri. Doğa turlarında tartışmasız ilk tercihim. Ellerinize sağlık. Teşekkürler ediyorum.

Az biraz ara verip, Nisan 2015 yılında yapmış olduğum İran gezimi yazmaya başlayacağım.

İyi kalın, sağlıkta kalın.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder