Ormanların içinden geçerek kısa bir sürede Portugalete'ye vardık. Burası Bilbao'nun batısında bulunan bir zamanların en önemli limanlarından birisi. Nüfusu 50.000 kişi.
Bu liman şehrinin en önemli görseli, Portugalete'yi karşı yakadaki Getxo semtine bağlayan, ilginç mimarisi ile dikkat çeken ve Unesco tarafından Dünya Mirası listesine alınan Vizcaya köprüsü. 1893 yılında açılan köprü dünyanın ilk asma köprüsü olma özelliğini taşıyor. Kablolara bağlanmış tekerlekler aracılığıyla araçlar ve insanlar 1.5 dakika içinde bir yakadan diğerine taşınabiliyor.
Çok güzel, çok ilginçti.
İki taraftaki kapalı alanlarda insanlar, ortadaki açık alandaysa araçlar bulunuyor.
Bu ağaçlar Bask bölgesinde her yerdeler. Budanma şekillerinden ötürü görüntüleri çok hoştu.
Bu ufak yerleşimi benim açımdan değişik kılan bir başka özellik de şehrin içine döşenen yürüyen yollar oldu. Oldukça dik olan sokaklarda, yukarı çıkmak isteyenleri taşıyan bir sistem. Çok sevdim.
Bir bütün olarak değil de, kesintili döşenmiş. Yukarıdaki fotoğrafta gözüken alanı bilmem kaç kere çıkıp çıkıp indim :)
Çok ruhuma uyan bir taş ev.
Bir kapı.
Portugalete'de toplam 45 dakika vakit geçirdikten sonra otobüsle yine yeşillikler arasından geçerek Castro Urdiales'e geldik.
Atlas Okyanusu olarak da bilinen Cantabria denizine açılan Castro Urdiales, Bilbaolular için önemli bir tatil belgesi.
Bu çamaşırlıklar ve tenteleri beni büyüledi. İşleri bittikten sonra yukarıda toplayıveriyorlar.
Med cezirden dolayı böyle bir halat bolluğu göze çarpıyordu. Fotoğraf çekildikten 3 saat sonra sular yükselmiş ve herşey normal görüntüsüne dönmüştü...
Şehirden görüntüler. Sahil şeridinde insanlar, çocuklar, köpekler mutlu mesut hafta sonunun keyfini çıkartıyorlardı.
Kale ve gotik üslupta yapılmış Santa Maria dela Asuncion kilisesi modern şehrin en eski yapıları.
Akşam yemeğimizi kalenin tam altında bulunan bir lokantada aldıktan sonra tekrar Bilbao'ya döndük.
Lokantadan liman manzarası.
Şarap bölgesini tanımaya devam edeceğiz......
İyi kalın, sağlıkta kalın.
ÖNEMLİ NOT: Yazılarıma yapılan notlardan anında haberdar olamıyorum. Ancak okur okumaz mutlaka yanıt veriyorum. Bu gecikmeden ötürü peşinen özür dilerim
Bu liman şehrinin en önemli görseli, Portugalete'yi karşı yakadaki Getxo semtine bağlayan, ilginç mimarisi ile dikkat çeken ve Unesco tarafından Dünya Mirası listesine alınan Vizcaya köprüsü. 1893 yılında açılan köprü dünyanın ilk asma köprüsü olma özelliğini taşıyor. Kablolara bağlanmış tekerlekler aracılığıyla araçlar ve insanlar 1.5 dakika içinde bir yakadan diğerine taşınabiliyor.
Çok güzel, çok ilginçti.
İki taraftaki kapalı alanlarda insanlar, ortadaki açık alandaysa araçlar bulunuyor.
Bu ağaçlar Bask bölgesinde her yerdeler. Budanma şekillerinden ötürü görüntüleri çok hoştu.
Bu ufak yerleşimi benim açımdan değişik kılan bir başka özellik de şehrin içine döşenen yürüyen yollar oldu. Oldukça dik olan sokaklarda, yukarı çıkmak isteyenleri taşıyan bir sistem. Çok sevdim.
Bir bütün olarak değil de, kesintili döşenmiş. Yukarıdaki fotoğrafta gözüken alanı bilmem kaç kere çıkıp çıkıp indim :)
Çok ruhuma uyan bir taş ev.
Bir kapı.
Portugalete'de toplam 45 dakika vakit geçirdikten sonra otobüsle yine yeşillikler arasından geçerek Castro Urdiales'e geldik.
Atlas Okyanusu olarak da bilinen Cantabria denizine açılan Castro Urdiales, Bilbaolular için önemli bir tatil belgesi.
Bu çamaşırlıklar ve tenteleri beni büyüledi. İşleri bittikten sonra yukarıda toplayıveriyorlar.
Med cezirden dolayı böyle bir halat bolluğu göze çarpıyordu. Fotoğraf çekildikten 3 saat sonra sular yükselmiş ve herşey normal görüntüsüne dönmüştü...
Şehirden görüntüler. Sahil şeridinde insanlar, çocuklar, köpekler mutlu mesut hafta sonunun keyfini çıkartıyorlardı.
Kale ve gotik üslupta yapılmış Santa Maria dela Asuncion kilisesi modern şehrin en eski yapıları.
Akşam yemeğimizi kalenin tam altında bulunan bir lokantada aldıktan sonra tekrar Bilbao'ya döndük.
Lokantadan liman manzarası.
Şarap bölgesini tanımaya devam edeceğiz......
İyi kalın, sağlıkta kalın.
ÖNEMLİ NOT: Yazılarıma yapılan notlardan anında haberdar olamıyorum. Ancak okur okumaz mutlaka yanıt veriyorum. Bu gecikmeden ötürü peşinen özür dilerim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder