Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

4 Mayıs 2014 Pazar

Bilbao, Casco Viejo

Bilbao'nun resmi tarihi VII asır önce Vizcaya Kont'u De Haro tarafından şekillenir.

O zamanlar çok az olan nüfus Nervion nehir ağzının iki tarafında yerleşiktir. Sağdaki kısımda, bugün la Vieja diye bilinen Eski Bilbao'da maden işçileri ve aileleri yaşarken, soldaki bölüme yeni bir şehir kurmaları için balıkçılar yerleştirilir.

İki kapıdan girilerek oluşturulan üç sokak, bugünkü Eski Bilbao'nun ilk temellerini oluşturmuş.

Bölgenin hızlı ekonomik ve demokratik gelişmeler sonucunda daha da büyüyebilmesi için dört sokak daha ilave edilerek bugün Siete Calles - Yedi Sokaklar diye de anılan bütüne de Casco Viejo, Eski Şehir adı verilmiş. Geniş ve modern yollara sahip Bilbao'ya farklı bir hava katmakta.

1983 yılında nehir sularının yükselmesi sonucu oluşan sel felaketinden sonra bölgede ciddi yenileme çalışmaları yapılmış. 800'den fazla dükkan, 200 kadar bar ve lokanta selden hasar görmüş.



Eski şehre bakış.



Eski şehrin girişinde yer alan Arriaga Tiyatrosu 1890 yılında inşa edilmiş. İsmini de 19 yaşında vefat eden yerel bestekar Juan Crisostomo de Arriaga'dan almış. Bu genç bestekar için 19'uncu yüzyılda İspanya'nın Mozart'ı deniliyor. Mimarı ise Casa Consistorial ve Paris Opera Binası'nı da yapan Joaquin Rucoba. Bu bölgedeki tüm binalar gibi büyük sel baskınından sonra yenilenmiş ve günümüzde çok amaçlı kültür merkezi olarak tüm ağırlığıyla bizleri karşılıyor.

Birbirini kesen dar sokaklarda çok rahatlıkla kaybolabiliyor insan. Hele benim gibi dikkatsiz biriyseniz, girdiğiniz kapıyı bulmakta epey bir zorlanabilirsiniz. Bol bol şarküteriler, kumaşçılar, ayakkabıcılar ve çocuk mağazaları var. Bir köşe başında insanı şaşırtacak modernlikte çantacılar. Bir sokağa saptığınızda karşınıza çıkan hiç beklenmedik meydanlar. Bu meydanları çeviren meşhur tapas dükkanları, barlar.

Bütün Bilbao gibi burası da çok keyifle gezilebilecek bir bölüm.




Vitrinler.



Saint Nicolas kilisesi, 1754 yılında İgnacio İbero tarafından finanse edilerek balıkçıların şapeli olarak inşa edilmiş. Kilisenin dışındaki bir plakette sel baskını sırasında suların yükseldiği yeri gösteren bir plaka yer almakta.


Santander tren istasyonundaki vitray süslemelerinde şehrin tarihi anlatılmakta.


İkamet edenlere ait plakalar. Malta Adasındaki şahnişlerden burada da çok gördüm.




Kalabalığı "gözetleyen" bir İspanyol kadın ....

Artık Eski ve Modern Bilbao'dan sonra şarap bölgesine gitme zamanı geldi derim......

İyi kalın, sağlıkta kalın.


ÖNEMLİ NOT: Yazılarıma yapılan yorumlardan her zaman haberdar olamıyorum. Ancak okuduğum an hemen yanıtlıyorum. Bu gecikmeden ötürü peşinen özür dilerim.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder